Hoş geldiniz,
Bu blogumda sizlere cosplay kavramının tanımından, cosplay kültürünün nasıl ortaya çıktığından, gelişiminden, Türkiye’de yaygınlaşmasından ve bizim toplululuğumuzun bunun adına nasıl bir katkı sağladığından bahsedeceğim. Hangi konu başlığı ilginizi çekiyorsa oraya atlayabilirsiniz. Yine de hepsini okumanızı isterim, faydalı-ilgi çekici bilgiler vereceğimi öngörüyorum. O halde fazla uzatmadan buyrunuz, başlayalım.
Cosplay Nedir? Amacı nedir?
Adını “Costume” ve “Play” olmak üzere iki İngilizce kelimenin birleşiminden almıştır. “Costume” kostüm, “Play” ise buradaki anlamıyla sunu-gösteri olarak çevrilebilir. Cosplayin tanımı, spesifik kurgusal bir karakterin kostümünü ve aksesuarlarını giymektir.
The Last of Us Clicker Cosplay
Cosplay olarak yapılabilecek olan şey bir kurgusal karakterden daha çok kendini dramatik bir taklide ödünç veren herhangi bir varlık da olabilir. Kitap, film, dizi, anime, manga, light novel vb. Bu edebi eserlerde yer alan varlıklardan seçilebilirler kısaca. Naruto’daki bir taş bile olabilir(Çok uç bir örnek olduğunun farkındayım. Sadece tanımın ne kadar abartılabileceğine dair örnek veriyorum.)
Arthur Çizgi Dizisinden Arthur
Cosplayin amacı, bireysel ölçekte değişebilmesiyle beraber, basitçe kişi tarafından kararlaştırılan varlığın kostümlerini, aksesuarlarını ve o varlığın dış görünüşünü taklit etmedir özünde.
Burada ayrıyeten değinmek istediğim konu cosplay ve roleplayin tamamen farklı kavramlar olduğudur. Roleplay bahsedilen kurgusal varlığın davranış şekillerini ve kendisini tavırlar yoluyla sergilemektir. Ki benim düşüncem cosplaylerin roleplay ile beraber yapıldığında ortaya çıkan sanatın gerçekten tatmin edici olduğudur.
Harry Potter Serisine Ait Bir Cosplay ve Roleplayli Sahne Şovu
Cosplay Kültürünün Japonya’da Çıkışı
Burada size 15. yüzyılda Avrupa’da festivallerde ve Cadılar Bayramı’nda falan gerçekleştirilen kostüm giyimlerinden bahsedip vakit kaybettirmek istemiyorum. O yüzden Japon kültüründen gelen cosplay kavramıyla içli dışlı olalım istiyorum.
Japonya’da kostüm giyme 1970’lerden beri gerçekleştirilen bir fan aktivitesi aslında. Yu-Gi-Oh!’un yazarı Kazuki Takahashi’nin haberiyle çok daha popüler hale geldiğini söyleyebiliriz. Bu yeni terim aniden yayılmadı, fanları arasında yayılması için 1-2 yılı geçmesi gerekti. Japonya’da tamamen bir kültür olarak halkta kabullenişi 1990’larda televizyonlarda ve magazinlerde yer almasıyla mümkün oldu.
FRUiTS Dergisinin 1998’deki Sayısından Kapak Görseli
İlk cosplay kafeleri 1990’larda Tokyo’nun Akihabara Bölgesi’nde ortaya çıktı. Sonrasında takip eden ilk geçici hizmetçi kafesi 1998 yılında gerçekleştirilen Tokyo Karakter Toplama etkinliğinde Welcome to Pia Carrot 2 oyununun tanınırlığını artırmak için setlendi. Bu tarz belli kesme eden ve sınırlandırılmış hizmetçi kafeleri 2000’lere kadar dayandı. 2001 yılında ise herkesin hizmetçi kafesi diyince aklına gelen kostümlere sahip hizmetçi kafesi Cure Maid Café açıldı.
Bir Maid Cafe Görseli
İlk cosplay etkinliği Japonya, Nagoya’daki Rose Court Hotel’de World Cosplay Summit adıyla 12 Ekim 2003’te gerçekleştirildi. 5 yarışmacı vardı. Katılımcılar Almanya, Fransa ve İtalya’dandı. 2005’e kadar etkinlik gerçekleştirilmemesiyle beraber bu yılda World Cosplay Championship adı altında tekrardan bir tane yarışma düzenlendi. İlk kazananları İtalyan takımdan Giorgia Vecchini, Francesca Dani ve Emilia Fata Livia oldu.
Francesca Dani
“Con”lar?
Bir alt başlık açmam gerekiyor. Dünyanın her yerinde sonunda “con” olan cosplay etkinliklerinin gerçekleştirildiğini görürsünüz. Bu con kelimesi “Convention” yani toplanma kelimesinin yerini tutuyor. Duymuş olabileceğiniz Kimicon(Bizim etkinliğimiz), Ulucon(Uludağ Üniversitesi’ne ait olan etkinlik), Teducon(TED’e ait olan etkinlik), Falcon(Falcon Organizasyon’un yapmış olduğu bir etkinlik), GameX gibi etkinlikler bunlara dahiller. Size çok yararlı bir link de sunmuş olayım: https://niluferinkoleksiyonu.rocks/takvim/ Nilüfer Hanım’a da teşekkürlerimi sunuyorum buradan. Kendisinin sayfasından gelecek cosplay etkinliklerine göz atabilirsiniz.
Kimicon’dan Bir Görsel GameX’ten Bir Görsel
Not: Diğerlerini neden koymadın derseniz hem onların markasını tanıtıcı hem de topluluktaki kişilerin çektikleri fotoğraflara dair görseller bulamadım. Fark ettiyseniz yukarıdaki iki görsel hem düzenleyenlerin hem de katılımcıların görselleri yer almakta. Yazar tarafından sadece estetik kaygı güdülmüştür.
Cosplay Kültürü Türkiye’de
Öncelikle belirtmem gerekiyor Türkiye’de cosplayin gelişimine dair kaynaklar oldukça sınırlı. Bırakın bu kültürü direkt anime ve manga kültürünün Türkiye’de gerçekten “bir şey” olduğunun kavranması son 10 yılı buluyor. Henüz yeni yeni popülerliğini kazanma sürecinde. Halkımız arasında hala sıradan bir bilgi dahil. Şöyle düşünün: Sokaktan 10 kişiyi çevirsek ve anime nedir diye sorsak kaçından cevap alabiliriz? Unutmayın, bunlar içerisinde 60 yaşındaki Mehmet Amca’dan tutun 45 yaşındaki Hayriye Teyze de var.
Rastgele Bir Dayı
Gerçekten yaygınlaşmasının nasıl olduğunu incelersek elbette değişime ve gelişime açık olan gençlerin katkılarıyla ve aralarındaki ağızdan ağıza paylaşımlarıyla geliştiğini görürüz. Sosyal medyanın da kullanımının bir gerçek hale gelmesiyle bu kültürü tanıma yolunda neredeyse genç kesmin çoğu basit düzlemde ne olduğunun farkında. Bununla beraber içeriklerin çevirilerini yapıp Türkçeleştiren emekçi kişilere de selamlar.
Durum değerlendirmesini yaptığımıza göre cosplayin yaygınlaşmasının nasıl olduğuna bakmamız için anime kültürünün ülkemizde nasıl yayıldığından başlamalıyız. Animeler çocukluğumuzda Pokémon, Yu-Gi-Oh!, Beyblade vb. animelerin yayınlanmasıyla aşina olduğumuz fakat o zamanlar “çizgi film” olarak bildiğimiz animasyonlara ilgisi olan kesimlerin internete erişimi sayesinde daha fazla araştırma yapmasıyla birlikte kültürü yakından tanıma fırsatı elde ettiğini söyleyebiliriz. Cosplay yapmak ise o zamanlarda her zaman animeye ilgisi olan insanların bir üst derece bağımlılığı olarak görülmüştür(Bir subculture yani toplumun geneli tarafından tanınmış bir kültürün üzerine daha da bilinmeyen bir kültür halinde olması çok nişleştiriyor durumu. Halk ağzında açıklamam gerekirse “dırtısının dırtısı” olduğu için kültürü tanıma çok daha zor.). Bu sayede anime ve manga kültürüne olan bağlılığın artmasıyla birlikte insanların cosplay kültürünü keşfetmesi de kolaylaştırmıştır.
Cosplay kültürünü yaygınlaşmasını sağlayan ana unsur ise bizim gibi küçük toplulukların bir araya gelmesi ve kültürü yayıcı paylaşımlar yapması, etkinlikler düzenlemesi ve içerikler üretmesi olmuştur. Üniversite gruplarının ve bizimki gibi spesifik toplulukların 2010’larda gerçekleştirdiği ufak cosplay etkinlikleri ve “con”lar gerçekleştirmeleri ana etmen olmuştur yayılmasında.
Cosplay hala Türkiye’de gün geçtikçe popülerliği artan bir konumda. Yeni nesiller gelmeye devam ettikçe, kültürle iç içe oldukları ve onları paylaştıkça, korkusuzca ve çekinmeden, bu altkültür kendini gün yüzüne çıkartmaya devam edecektir.
Yaygın Cosplay Değerlendirme Kriterleri
Ciddi bir cosplay yapacaksanız aşağıdaki kriterleri göz önünde bulundurmalısınız:
İsabet: Görüntüsel olarak orijinal karaktere benzeme. Saç rengi/stili, makyaj, kostüm, ürünler, sahne ürünleri.
El Yapımı: Kostüm ürünlerinin kalitesi ve detaylılığı. Kostümün ne kadar iyi yapıldığı, kostümün işlevselliği ve hareket ettirilebilirliği, materyallerin kalitesi, detaylılık seviyesi, harcanan çaba, kostümün el yapımı olmasının yüzdeliği, teknik detay.
Sunum: Karakterin gösterimi ve performanssal sunumun beğenirliği. Rol yapma, duruş, hareket, kurgusal karakterin ikonik kalıplarıyla ve tonlarıyla konuşma, yüz ifadeleri, diğer karakterle etkileşimler, hikayeye sadık kalma.
İzleyiciyi Etkileme: Sahne varlığı ve izleyiciyle iletişim. Göz kontağı, sahne tüm alanın kullanımı, izleyicilere bağlanma.
Cinsiyet Sıkıntıları:
Zıt cinsiyette bir karakterin cosplayini yapmaya “Crossplay” denir. “Cross” kelimesi çapraz anlamına gelir ve zaten altkültür olan cosplayin de altkültürüdür. Crossplay yapan sadece bir kişiye rast geldim[Berat(Akagami)’ye buradan selamlar].
Cinsiyet sıkıntısı daha çok erkek olup kadın karakterlerin cosplayini yapanlarda baş gösteriyor. Bırakın fiziksel özellikleri uydurmayı ve benzerliği toplum baskısı altında kalmadan ve tacize uğramadan bunu gerçekleştirmek büyük yürek ister. Oldukça sıkıntılı bir süreç olduğu kadar sürecin devamı da bir o kadar sıkıntılı.
Kadın olup erkek karakterlerin cosplaylerini yapanlar ise bu durumdan daha az etkilenseler de “slut-shaming” adı altında toplumdan yine baskı görmeleri çok doğal.
Genel olarak zıt cinsiyetinizde bir cosplay yapmak zor iştir.
E-sporcu Sneaky’nin Pizzacı Sivir Crossplayi
Taciz Sıkıntıları
Ülkemizde cosplay altkültürünün yaygınlaşmamış olmasıyla birlikte yine de diğer ülkelerde karşılaşılan kadın cosplayerlara yönelik dokunma, izin fotoğraf, fiili şiddet, avuçlama olayları sıkça yaşanan şeyler. Umarım ülkemizde gelişmekte olan cosplay kültürü buradan yara almadan topluluklarda bu hareketlere yönelik kurallar erkenden yer alır.
2013 ve 2014 yılında gerçekleştirilen “Cosplay is Not Consent” hareketi buna yönelik oluşturulmuştur. 2014’te gerçekleştirilen New York Comic Con’da buna yer veren bir flama gözlere çarpmaktadır.
“Cosplay Rıza Değildir” lütfen ellerini benden uzak tut.
Benimle ya da başka bir NYCC fanıyla fotoğraf çekmek
istersen daima önce sor ve kişinin hayır deme hakkına saygı
duy. New York Comic Con’dayken saygılı ol, nazik ol, sakin ol
ve birbirinize kibar olun.
Malezyalı Bir Cosplayerın tacize uğradığını anlatan postu:
“Merhaba arkadaşlar, Kabinimde bir stalker tarafından
saldırıya uğradım
Polis istasyonuna rapor kaydettirmeye gidiyorum. Üzgünüm,
kabinim şu anda kapalı.”
Ayrıntılı haber(İngilizce)
Etniksel Sıkıntılar
Ten rengine dayalı ırkçılık ülkemizde yaygın olarak yapılmasa da yine diğer ülkelerde “lA sEN siYAHsın oLmAMış CoSPLayiN!” gibi yorum yapan kesim mevcut. Benim esmer olmam üzerinden Ayanokouji Kiyotaka cosplayi yapmama karışılmaması mesela veya üzerine yorum yapılmaması bir rahatlık.
Fotoğrafçılık
Cosplay kültürünün yayılmasıyla bir diğer gelişen sektör de cosplay fotoğrafçılığı oldu. Belli fotoğrafçılık şirketleriyle anlaşıp bu alanda yaptıkları cosplayin fotoğraflarının çekilmesiyle gelir elde edenler ya da kişisel zevkleri için fotoğraf stüdyolarına para harcayan kişiler varlar.
Üstüne çok fazla söyleyebileceğim bir şey yok bu bölüm için.
Melodi Kızılgün‘den Jabami Yumeko Cosplayi
Yazımı okuduğunuz için teşekkürler. Cosplay hakkında araştırma yaparken kendim için aynı zamanda yazıya dökme niyetindeydim ve bunu başarmış oldum gibi görünüyor. Anime, manga ve Japon kültürü umarım günümüz Türkiye’sinde gelişimine devam eder ve Uzak Doğu’nun da Batı kadar bize bir şeyler sunabileceğini görmüş oluruz. Sonraki yazımlarında görüşmek üzere hoşça kalın.
Diğer Bloglarım:
2->Yeni Bir Animeye Başlamadan Önceki Hazırlıklar
3->MyAnimeList(MAL) Hakkında, Neden Kullanılmalı?
4->İyi Fansub Özellikleri, Fansub’ı Nasıl Tercih Etmeliyiz?
5->En İyi 10 Anime Türkçe Fansub
6->Clannad Neden Muhtemelen İzleyebileceğiniz En Duygusal Anime
7->Attack on Titan 9 Titanın Güçleri ve Bilinen Taşıyıcıları
8->En Nefret Ettiğim 10 Anime Karakteri
9->Harem Animeleriyle İlgili Bazı Problemler ve Önerilerim
10-> Demon Slayer Bilinen Nefes Teknikleri ve Sahipleri(Anime)
11->Chainsaw Man Manga ve Anime Farklılıkları, Neleri Kaçırdık?
12->Anime Eleştirirken Kullanmamız Gereken Ölçekler
13->Yeni Başlayanlara Tavsiye Ettiğim 10 Çerezlik Anime
14->Bir Şaheser: Link Click(Shiguang Dailiren)
15-> Ayanokouji’nin Kiyotaka’nın Geçmişi ve Beyaz Oda
16->Çıkışıyla MAL’da 1. Sıraya Yerleşen Anime: “Oshi no Ko”
18-> Anime Karakterlerinin MBTI ve Enneagram Kişilik Tipleri
19-Yuuichi Katagiri’nin Karanlık Geçmişi
20-En Rahatsız Edici Anime: Chika Gentou Gekiga: Shoujo Tsubaki
[…] şov! Türkiye’de cosplay kültürü son yıllarda adeta patladı. Her ay bir şehirde yeni bir cosplay partisi, fuar ya da buluşma […]